FULYA DAMGACI
TASARIMCI VE ÜRETİCİ
"Mücevher, kendinizi ifade etmenin, herkesten farklı olmanın çok kişisel bir yoludur. Mücevherin çok kişisel olmasını, kelimeler olmadan konuşmasını ve taktığınızda size neşe getirmesini severim."
Fulya Damgacı mücevherleri, porselen, bronz, cam ve yarı değerli taşlar gibi sürdürülebilir ancak yüksek kaliteli malzemelerden üretilir ancak onun karmaşık bir şekilde işlenmiş tasarımlarında çok insani bir kalite de vardır. Fulya, mücevherlerin kullanıcısına enerji vermesi gerektiğine inanır ve parçaları çağdaş mücevherlere eğlenceli, kişisel ve oldukça sanatsal bir bakış açısı sunar.
Bu kişisel dokunuş, geleneksel zanaatkarlığa dayanan bir mücevher yapım sürecinden geliyor. Fulya, mücevher parçalarını "minyatür heykeller" olarak tanımlıyor. Sürdürülebilir ve beklenmedik malzemelerle çalışan Fulya, İstanbul'un antik Kapalıçarşısı'nda el çizimi yapıyor ve her parça için ilk fikri kil üzerine elle oyuyor.
Sanatsal duyarlılığı Fulya'nın geçmişinden geliyor; İstanbul'da doğup büyüyen Fulya, moda sektöründe yaklaşık 20 yıl çalışmadan önce güzel sanatlar okudu. Güney Afrika'ya taşınan ve Cape Town'da markasını 2016'da piyasaya süren Fulya, şimdi evine geri döndü ve İstanbul'daki stüdyosunda mücevher ve heykeller yaratıyor.
Mirası bugün mücevherlerinde bulunabilir, ülkenin zengin sanat tarihi onun çalışmaları üzerindeki birçok etkiden biridir. Bu yolculuk ürünü tamamen farklı bir hikayeyle benzersiz kılar.
"Benim için mücevher ve porselen özünde birbirine bağlıdır. Kil ve metal işçiliği simbiyotiktir." diyor.
"Her ikisi de üç boyutlu tasarıma uygun malzemelerdir ve porselen bir parçayı gerçek anlamda öne çıkaran malzemedir."
